“Her şey bir hayalle başlar.”
Ne kadar tanıdık bir cümle… ama ne kadar içten söylüyoruz bunu?
Çoğu zaman bir hayalin peşinden gidiyoruz da, o hayal gerçekten bize mi ait, farkında mıyız?
VUCA çağında yaşıyoruz. Belirsizlik, karmaşıklık, muğlaklık… Hepsi hayatımızın sıradan parçaları oldu artık. Ve böyle bir çağda, dış dünyadan net cevaplar beklemek, kendi rotamızı başkasının hayalleriyle çizmek bizi daha da uzaklaştırıyor kendimizden.
İşte tam da bu yüzden kendi hayalimizi tanımak ve ona sahip çıkmak artık bir lüks değil, bir ihtiyaç.
Ortada oynaklık varsa, net bir vizyona…
Belirsizlik varsa, eksik de olsa bilgiye…
Karmaşıklık varsa, destekleyici ilişkilere ihtiyacımız var.
Ve muğlaklık varsa, sadeleştirmeye…
Tüm bu kaynaklar içimizde.
Yeter ki dışarıya sormadan önce içimize dönelim.
Hayal kurabildiğimiz sürece, yol da vardır.
Ve o yolu en iyi, kendi iç sesimiz duyar.
—
Hayalinizi hatırlayın. Çünkü sizi oraya çağıran şey, kim olduğunuzu hatırlamanızdır.
Sevgilerle,
Ayla Türkmen